TAŞ Burun Ateli ®

TAŞ Burun Ateli  ®, 3 ana kısımdan oluşur (Şekil 3);

1- Termoplastik atel

2- Termoplastik atele dikilmiş, hastanın baş çevresine göre içerdiği velcro bant sayesinde özel ayarlanabilir medikal elastik bandaj

3- Termoplastik atele monte edilmiş, Mikro-titreşim veren mikromotor

A)- Elastik bandajın etkisi:

1. Rinoplasti ameliyatı sonrası özellikle göz çevresinde oluşan ve burundan göz çevresine yayılan ödemi, sağladığı hafif baskı sayesinde elimine eder.
2. Atelin, burnun şeklini efektif olarak korumasını sağlar. Klasik atelleme tekniğinde, rinoplasti ameliyatı sonrası ilk 48 saatte gerçekleşen aşırı ödemden dolayı, atel hep yükselir ve atelin etkisi kaybolur. Ancak, TAŞ Burun Ateli ®, bunu engelleyerek atelin konumunu korur, dolayısı ile burnun formunu korumaya devam eder.
3. Klasik atelleme yönteminde, atelin altına çok katmanlı strip uygulaması yapılır, ancak bunlar derinin gözeneklerini kapayarak, sebase aktiviteyi tetikler ve özellikle kalın ve yağlı derili hastalar atel alınıncaya kadar ciddi akne formasyonu geliştirir, hatta bazen hastalar bu yüzden dolayı oluşan kaşıntıya dayanamaz ve cerraha daha erken başvurarak atelini almasını ister (Şekil 4). TAŞ Burun Ateli ®’de, atel zaten kendi başına yeteri kadar efektif olduğu ve gerekli kibar baskıyı sağladığı için, TAŞ Burun Ateli ® altına strip uygulaması yapılmaz ve derinin hava ile teması bloke edilmez. Bu sayede yağlanma ve sivilcelenme olmaz, kaşıntı gibi semptomlar görülmez.
4. Klasik atelleme yönteminde, hastalar duşa giremez, çünkü girerlerse adhezivler sayesinde yerinde duran atel, su ile temas ettiği zaman kolaylıkla burundan ayrılacaktır. Bu hem hastanın komforunu hem de derinin bakımını ve dolayısı ile burundaki inflamasyonu etkileyen bir durumdur. Ancak, TAŞ Burun Ateli ®, mekanik stabilitesi sayesinde, duş almaya mani değildir, hasta ilk 2 günü geçirdikten sonra rahatlıkla su ile burnunu buluşturabilir. Bu atelin ya da burnun formunu bozmaz.
5. Klasik atelleme yönteminde hastalar gülemezler, aşağı eğilemezler çünkü her an, ateli düşecekmiş gibi hissederler. TAŞ Burun Ateli ®’de böyle bir risk söz konusu değildir.
6. Sahip olduğu velpro sistemi sayesinde de kolay bir şekilde çıkarılabilen TAŞ Burun Ateli ®, uzak yerlerden gelen hastalarda, ameliyat sonrası 2.gün hastanın kontrolü yapıldıktan sonra, sorunu yok ise memleketine dönmesine izin verilebilir ve hasta orda 7.gün atelini kolaylıkla çıkarıp doktoru ile online kontrolünü sağlayabilir.

B) Mikro-titreşim motorun etkisi;

1. Mikro-titreşim (low- magnitude, high-frequency vibration)’ın akut analjezik etkisi vardır, bu sayede inflamasyon daha az olur ve hastanın ağrı kesici alma ihtiyacı azalır. Bu etkisi ağrının kapı-kontrol teorisi ile açıklanır.
2. Mikro-titreşim, lenf ve kan damarlarının akım hızını arttırır, bu sayede ödemin daha hızlı dağılması sağlanır.
3. Mikro-titreşim, dokular üzerinde mezenkimal kök hücrelerini uyararak yara iyileşmesini hızlandırır, mezenkimal kök hücrelerin diferensasyonunu uyararak doku kalitesini arttırır, anabolik etkileri aktive, katabolik etkileri inhibe eder.
4. Nazal kemikler gibi vücuddaki küçük kemikler daha zor ve uzun zamanda iyileşir, mikrotitreşim tetiklediği mekanizmalar ile nazal kemiklerin iyileşmesine yardımcıdır.
5. Daha atel alınmadan, ameliyattan sonra 4.gün başlanan mikrotitreşim tedavisi ile masaja başlanmış olunur. Hastalar, mikrotitreşim sayesinde, ağrılarının kesildiğini, burun içindeki sıvıların hareket etmeye başlayarak tıkanıklıklarının açıldığını ve konfor olarak rahatladıklarını ifade etmektedirler.
6. Mikro-titreşim sayesinde yapılan sinirsel uyarı sayesinde ameliyat sonrası hassasiyet ve uygunsuz ağrı sendromu gelişme ihtimali minimalize edilir.
7. Mikro-titreşimin kan damarlarının ucunda oluşmuş olan pıhtıların açılmaması için ameliyattan sonraki ilk 72 saat kesinlikle uygulanmamalıdır. Bu tedavi en erken ameliyatın 4.günü başlar, 7.gününe, yani atel alınana kadar devam edebilir. Cerrahın göstereceği lokasyonlara ve sürelere göre değişmekle beraber, günde 3×30 dk (sabah, öğle, akşam) gibi rejimler ile uygulanabilir. Hastada herhangi bir kanama komplikasyonu gelişmişse ya da gelişme ihtimali var ise bu tedavi uygulanmaz.
8. TAŞ Burun Ateli ®, 7.gün çıkarıldıktan sonra hastaya verilir, hastadan geceleri yatmadan bu ateli takması istenir; 2 ay boyunca ara ara bunu yapması istenir, bu sayede burun eski şişmemiş halini hatırlar ve atelin mikro-titreşimi sayesinde hastanın masaj yapmasına gerek kalmayabilir.
9. TAŞ Burun Ateli ®, hastaya güven ve konfor sunar; yapılan yüksek volümlü hasta serisinde hastaların VAS skoru, konforu, analjezik ilaç kullanım sıklığı, sebase aktivitesi, ödem ve ekimoz düzeyi açısından klasik atelleme yöntemine göre yüksek anlamlı derecede daha iyi bulunmuştur (Şekil 5-15).

Hastaya herhangi bir zarar vermeden bir yan etki oluşturmadan bu kadar fayda sağlayabilecek başka bir tedavi şu an için yoktur. Bu yüzden bu inovatif yaklaşım, burun cerrahisinde, son derece önemli bir buluş ve gelişmedir [3].

Akla şu soru hemen gelebilir, klasik termoplastik atel üzerine, elastik bandaj olmadan sadece mikromotor yerleştirilerek, bu etkiyi alamaz mıyız? Cevap hayır, sebebi ise fizik prensipleri;

• Titreşim enerjisi yayan bir kaynak, bir plaka üzerine yerleştirildiğinde, titreşimin plakaya ve ordan da ona temas eden başka bir yüzeye geçebilmesi için, plakanın sabit olması gerekir, yoksa titreşim enerjisi bir sonraki yüzeye aktarılamadan hareket enerjisine dönüşür. Bu durumda, mikro-titreşimin etkisiyle atel yerinde durmayacak ve disloke olacaktır. Elastik bandaj mikro-titreşimin atelden cilt-altı dokulara yayılabilmesi için plakayı yani termoplastik ateli sabitlemektedir, yoksa mikro-titreşim enerjisi plakayı hareket ettirmek için kullanılır ve cilt-altı dokulara titreşim gönderilemez. Bu da sonuç olarak atelin burnu hareket ettirerek fayda vermesi yerine zarar vermesine neden olur [4].

Şekil 1a: Klasik atelleme tekniği uygulanan hastanın ameliyat öncesi burun lateralindeki ultrasonik doku kalınlığı tayini; sefalik, orta kısım, kaudal olmak üzere 3 seviyede ölçüm yapılmıştır.

Şekil 1b: Aynı hastanın, ameliyat sonrası 7.gün yapılan ultrasonografik çalışmasında, doku kalınlığının ortalama %30 ödemlendiği görülmektedir.

Şekil 2a: TAŞ Burun Ateli ® tekniği uygulanan hastanın ameliyat öncesi burun lateralindeki ultrasonik doku kalınlığı tayini.

Şekil 2b: Aynı hastanın, ameliyat sonrası 7.gün yapılan ultrasonografik çalışmasında, doku kalınlığının ortalama %15 ödemlendiği görülmektedir.

Şekil 3a-b: TAŞ Burun Ateli ® gösterilmektedir; termoplastik atele iki ucundan elastik bandaj dikilir, elastik bandajın uzunluğu hastanın baş çevresine göre özel belirlenir, elastik bandajın uçlarına velpro bandaj dikilir, bu sayede elastik bandajlar başın arka kısmında bağlanıp sökülebilir. Termoplastik atelin üzerine, bant sayesinde mikromotor monte edilir. Bu sayede atel, titreşimli atele dönüşür.

Şekil 4: Klasik atelleme yöntemi uygulanmış hastada, atelin 7.gün alınması ile fark edilen ciddi akne ve sivilcelenme, görüntü olarak dehşet vericidir. Büyük heyecan ile burnunun yeni görüntüsünü bekleyen bir hasta için, baş edilmesi zor bir durumdur.

Şekil 5:

1. a) Hastanın ameliyat öncesi,
2. b) Hastanın ameliyattan sonraki 3.günü, bu günden sonra TAŞ Burun Ateli ® in titreşim tedavisine başlanılabilir. c) Hastanın ameliyattan sonraki 7.gün, TAŞ Burun Ateli ® çıkarıldığı zamanki görüntüsü, hastada hiç morluk olmadığını ve minimal şişlik kaldığına işaret etmektedir.

Şekil 6 a-n: Hastanın ameliyat öncesi ve 7 gün sonrası, açıkça görüldüğü gibi hastanın ödemleri yok denecek kadar azdır, sonucu klasik atelleme teknikleri ile ancak 2.ayda alınabilecek bir sonuç kadar iyidir. Günümüz dünyasında, her şeyin hızlanlandığı ve zamanın en kıymetli mefhum olduğu dönemde, cerrahların daha hızlı ve konforlu çözümler sunabilecek yöntemlere ihtiyacı vardır; TAŞ Burun Ateli ® bunu sağlayabilecek çok önemli bir araçtır.

Şekil 7: Bu hasta, TAŞ Burun Ateli ® ne kadar efektif olduğunun anlaşılmasını sağlayacak başka bir önemli örnektir. Görüldüğü gibi hastada, ameliyattan sonra çok ciddi bir ödem ve ekimoz tablosu oluşmuştur. Kişisel faktörlerin çok önemli bir etken olduğu ödem ekimoz tablosu bu yüzden hastadan hastaya çok değişebilen bir semptomdur. Ancak, ameliyatın 4.günü başlatılabilen TAŞ Burun Ateli ® in mikro-titreşim tedavisi ile hastanın 7.güne kadar nasıl toparladığı  görülmektedir.

1. a) hastanın ameliyat öncesi,
2. b) hastanın ameliyattan sonraki 3.günü, TAŞ Burun Ateli ® rağmen hastanın çok ciddi ödemi ve ekimozu olmuştur. Böyle bir durumda, eğer klasik Atel kullanılmış olunsaydı, atel çoktan burundan çıkmıştı ya da yerinden yükselerek ödemi artık kontrol edebilen unsur olma özelliğini yitirmişti. Binbir zahmetler ile şekillendirilen burunların, iyileşme döneminde ödemin etkisiyle distorte olması, greftlerin ya da nazal kemiklerin yerinin kayması bir burun cerrahının başına gelebilecek en kötü senaryolardan biridir.
3. c) Hastaya hemen mikro-titreşim tedavisi başlandı ve 4 gün içerisinde nasıl toparladığı görülmektedir. Hastaya herhangi bir zarar vermeden bir yan etki oluşturmadan bunu sağlayabilecek başka bir tedavi şu an için yoktur. Bu yüzden bu inovatif yaklaşım, burun cerrahisinde, son derece önemli bir buluş ve gelişmedir.

Şekil 8 a-n: Hastanın ameliyat öncesi ve 7 gün sonrası gösterilmektedir. Ameliyat erken dönemde gelişen aşırı ödem ve ekimoz tablosuna rağmen, 7. Gün alınan sonuç hem cerrah hem de hasta açısından yüz güldürücüdür.

Şekil 9: Bu hasta, çok ilginç bir olgudur. Hastanın, ameliyat öncesi yapılan tarama testlerinde ve alınan detaylı anamnezinde hiç bir spesifik bir bulgu saptanmamış olmasına rağmen , ameliyattan 72 saat sonra başlayan aktif kanama şikayeti ile başvurdu. Bu aşamada hastaya daha mikrotitreşim tedavisi başlanmamıştı. Daha önce de belirtildiği gibi mikrotitreşim tedavisi en erken ameliyatın 4.günü başlanmaktadır. Hastanın böyle bir semptomu olunca, hiç titreşim tedavisi verilmedi ve kanamalı hastaya yaklaşım protokolu uygulandı. Yapılan ileri testler sonucu hastada von Willebrand hastalığı tespit edildi, hastaya tekrar menstrual siklus dönemindeki kanamaları soruldu ve hasta, “biraz uzun sürer ama hep öyledir benimki diye cevap verdi”. Hastanın, ameliyatında, derin nazolabial oluklarına yağ enjeksiyonu yapmak amacıyla karın bölgesinden 5 cc yağ da aspire edilmişti. Şekil 10’da Karın bölgesinin, 5 cc yağ aspirasyonu gibi çok basit bir müdahale neticesinde nasıl morarıp, şiştiğini görmektesiniz. Ancak TAŞ Burun Ateli ® sayesinde aynı hastanın, kanama bozukluğuna rağmen, yüz ve burun bölgesinde hiç ekimoz ve ödem olmamasına dikkat ediniz, Şekil 9b de hastanın aktif kanama şikayeti var iken görüntüsü, şekil 9c hastanın 1 hafta sonraki görüntüsü. İşte bu olgu da, TAŞ Burun Ateli ® tekniğinin ne kadar işe yaradığına işaret etmektedir. Normal şartlar altında, TAŞ Burun Ateli ® tekniği yerine, klasik atelleme tekniği uygulansaydı, kanama bozukluğu olan hasta, tüm diseksiyon sahalarından kanayacaktı ve klasik atel bunu önleyemeyecekti, havalanacaktı, heleki bu kadar yamuk bir burnun düzeltilmesi için kullanılan osteotomi ve greftleme teknikleri düşünülünce, bunların hepsi klasik atelleme tekniğinde yerinden oynayacaktı ve hastanın ameliyatı boşuna gidecekti. Ancak, TAŞ Burun Ateli ®’in uyguladığı sadece kibar stabil baskısı sayesinde bu durum başarı ile atlatılabilmiştir.

1. a) hastanın ameliyat öncesi,

b )hastanın ameliyattan sonraki 3.günü

7. c) hastanın ameliyat sonrası 7.günü

Şekil 10: Hastanın 5 cc yağ çekilen karın bölgesinin ameliyat sonrası 7.günü görünümü

Şekil 11 a-d: hastanın ameliyat öncesi ve 7 gün sonrası gösterilmektedir. Hastanın ameliyat öncesi tespit edilemeyen von Willebrand hastalığına rağmen, 7. Gün alınan sonuç hem cerrah hem de hasta açısından yüz güldürücüdür.

Şekil 12: Ciddi büyük ve kemerli, kalın ve yağlı derili erkek burnu gösterilmektedir. Burun cerrahisinde, ödemin en fazla kalın derili hastalarda oluştuğu bilenen bir gerçektir. Öte yandan, ödem ve ekimozun en önemli sebebi, osteotomiler ve kanat cerrahisi gibi major işlemlerdir. Bu hastada, bu sebeplerin hepsi mevcuttur; kalın derili, ağır bir kemik ve osteotomi cerrahisi yapıldı ve bilateral kanat cerrahisi yapıldı. Ancak, bunlara rağmen, ameliyattan 7 gün sonrası alınan sonuç, minimal ödem ve hiç ekimoz olmadığına işaret etmektedir, bu da TAŞ Burun Ateli ® etkisini göstermektedir.

1. a) hastanın ameliyat öncesi,

b )hastanın ameliyattan sonraki 3.günü

7. c) hastanın ameliyat sonrası 7.günü

Şekil 13 a-e: Hastanın ameliyat öncesi ve 7 gün sonrası gösterilmektedir.

Şekil 14: Sağa 45 derecelik açı ile eksternal deviye, hava yolu pasajı total kapalı, ciddi bir cerrahiye ihtiyacı olan erkek hasta gösterilmektedir. Hastaya yapılacak olan cerrahi kozmetik rinoplasti değil, daha çok tüm orta yüzü ilgilendiren bir nazomaksiller cerrahidir. Böyle bir cerrahiden sonra bile hastanın ameliyat öncesi ve 7 gün sonrası alınan güzel sonucu, TAŞ Burun Ateli ® in etkisine işaret etmektedir.

a-d) hastanın ameliyat öncesi ve 7 gün sonrası.

Şekil 15: Düşük radix, supratip’in eşlik ettiği kemer, hanging kolumella, droopy tip ve dorsumunun genişliğinden şikayetçi hastaya, radix augmentasyonu supratip onlay grefti, kemerin eksizyonu ve spreader flepler ile onarımı, medial ve lateral osteotomiler ile çatının onarımı, ve tipplasty yapıldı. Hastanın ameliyat öncesi ve 7 gün sonrası gösterilmektedir, hastanın ekimozu hiç yoktur, ödemi de yok denecek düzeydedir. TAŞ Burun Ateli ® in, bu kadar yapısal ve kamuflaj greftlerinin kullanıldığı vakalarda da ne kadar başarılı olduğu gösterilmektedir.

a-g) hastanın ameliyat öncesi ve 7 gün sonrası.